Meme Estetiği
Meme çocukluk çağında her iki cinsiyette de aynı görünmesine rağmen, ergenlik sonrası şekil ve fonkisyon olarak değişikliklere uğramaktadır. Yapısal olarak hem erkek hem de kadın meme dokusu süt bezleri ve yağ hücrelerinden oluşmaktadır. Ancak kadınlarda boyutu çok büyüktür ve süt verme gibi bir göreve sahiptir.
Meme estetiğini anlatmadan önce meme estetiğinden sonra da korse yapısında olanları kullanılan sütyenlerden bahsetmek yararlı olur:
Sütyen Beden Ölçüsü Nasıl Hesaplanır:
Meme ucundan geçecek şekilde ve meme altından geçecek şekilde göğüs çevresinde iki ölçüm yapılır. İkinci ölçüm saf göğüs kafesi çevresidir, sütyen bedenini belirler. İki ölçümün farkı aşağıdaki tabloya göre meme kap ölçüsünü verir. Bu şekilde hem beden hem de kap ölçüsü bulunmuş olur. Bu ölçüler bazı marka ve modellerde farklılık gösterebilmektedir.
A- Meme altı ölçümü B- İki ölçüm farkı
Sütyenin Bedeni Kap Numarası
68-72 cm 70 AA 10-12 cm
73-77 cm 75 A 12-14 cm
78-82 cm 80 B 14-16 cm
83-87 cm 85 C16-18 cm
88-92 cm 90 D 18-20 cm
93-97 cm 95 E 20-22 cm
98-102 cm 100 F 22-24 cm
103-107 cm 105 G 24-26 cm
108-112 cm 110 H 26-28 cm
Örnek: Meme başından yapılan ölçüm 104 cm, meme altından yapılan ölçüm 89 cm ise: A sütununda 89 cm için beden ölçüsü 90, İki ölçüm arasındaki fark B sütununda 15 cm (104-89=15) için kap ölçüsü B olarak verilmiştir. O halde bu bayanın sütyen ölçüsü 90-B dir.
Erkek Meme Estetiği ( Jinekomasti )
Erkeklerde meme glandlarının (süt bezlerinin) sebep olduğu meme büyüklüğüne jinekomasti denilmektedir. Bazı metabolizma ve hormon rahatsızlıkları, bazı kanser türleri, bir kısım ilaçlar ve gıdalar bu soruna yol açabildiği gibi; bazen sebebi belirlenememektedir.
Muayene, anamnez ve tetkikler sonucu jinekomastiye sebep olabilecek bir unsur varsa önce onun ortadan kaldırılması gerekmektedir. USG ve kan tahlilleri sonuçlarının üroloji, dahiliye ve genel cerrahi tarafından da değerlendirilmesi önemlidir. Altta yatan bir sebep bulunamıyor veya o sebep ortadan kalkmışsa operasyonda bir sakınca kalmamaktadır. Kitle büyük oranda yağ içeriyorsa liposuction ile iki küçük izi olacak bir işlem yapılabilmektedir. Ancak kitlenin çoğunluğunu meme dokusu oluşturuyorsa cerrahi olarak tedavi yapılması gerekecektir. Bu durumda memenin koyu bölümü ile ten rengi arasına saklanan 2 cm civarında pek belli olmayan bir iz kalabilmektedir.
Ameliyat sonrası jinekomastiye özel bir korse kullanılmalıdır. Bu sebeple erkekler yazın bu operasyonu pek tercih etmemektedir. Dren uygulanmışsa dren çekilene kadar hastanede takibi kolay olur. Genellikle ameliyat sonrası bir gün yatan hastalar, ikinci gün duş alabilmekte, iki hafta sonra dikişlerini aldırıp bir ay içinde normal işlevlerine kavuşabilmektedirler. İki ay ağır spor yapmamaları önerilen hastalara, dikiş alınmasından sonra iz engelleyici tedaviler önerilmektedir.
Meme Büyütme (Silikon, Protez, İmplant)
Kız çocukları ergenliğe girmeden önce hep memelerinin büyümesini isterler. Ancak ergenliğini tamamlayan her kadın büyük memeler istemez. Ergenlikten beri memesi gelişmemiş veya az gelişmiş kişilerde sıklıkla özgüven eksikliği görülebilmektedir. Kıyafet seçiminde zorluk yaşadıkları gibi, özellikle iç giyim ve deniz kıyafetlerinde sorun daha belirgin hale gelebilmektedir.
Unutulmamalıdır ki meme boyutu ile süt verebilmenin doğrusal bir ilişkisi yoktur. Yani küçük memeli anneler de bebeklerini yeterince emzirebilmektedirler. Doğumdan itibaren küçük boyutlu olanlar dışında çeşitli sebeplerle atrofiye uğramış (küçülmüş) memeler için en uygun yöntem meme implantı (silikon protezleri) ile meme büyütme işlemleridir. Genel anestezi altında yapılan bu ameliyatlarda farklı teknikler kullanılabilmektedir. Protezin yerleştirileceği yere göre ciltaltı (genellikle meme kanseri operasyonu sonrası/sırasında tüm meme dokusu ve kas alınmışsa kullanılır), gland (süt bezi) altı, subfasyal (kas üstü), kas altı ve dual plan kullanılmaktadır. Yerleştirilecek protezin şekli, büyüklüğü, yüksekliği, sertliği, ağırlığı, içeriği, yapısı, yüzeyi, teknik özellikleri ve markası özenle seçilmelidir.
Hastanın beklentileri ve talepleri ile ameliyat sırasında karşılaşılabilecek sorunlar önceden hastayla konuşulmalıdır. Hasta "mutlaka kas altı istiyorum" dediği halde kas yapısı buna uymayabilir. Hastaya anestezi altında durumu açıklamak mümkün olmayacağı için önceden, karşılaşılabilecek sürprizler ile ilgili de bilgi verilmelidir. Gerektiğinde kullanılmak üzere alternatif işlemler için malzeme ve ekipman önceden hazır bulundurulmalıdır.
Protezin giriş yeri de farklılık göstermektedir. En yaygın kullanım meme altı oluğunda 3-4 cmlik yatay bir izle olurken, koltukaltı, meme başı çevresi, göbek deliği gibi alternatif giriş yerleri de mevcuttur. Ameliyat sonrası bir gün hastanede takip edilen hasta silikonlu meme büyütme tekniğine uygun özel bir sütyeni 1-2 ay kadar kullanmalıdır. Sıradan sütyenler ameliyatı çöpe atmanıza sebep olabilmektedir. Protez ile meme büyütmede en büyük sorun ameliyat sonrası yanlış sütyen sebebi ile oluşan problemlerdir. Bu problemlere en önemli iki örnek protezin yer değiştirmesi ve doku içinde kan veya sıvı toplanmasıdır. Uygun sütyenlerle bu gibi sorunlar önlenmiş olacaktır. Genellikle ameliyat ikinci gün duş alabilmekte, iki hafta sonra dikişlerini aldırıp bir ay içinde normal işlevlerine kavuşabilmektedirler. İki ay ağır spor yapmamaları önerilen hastalara, dikiş alınmasından sonra iz engelleyici tedaviler önerilmektedir.






Meme Küçültme (Reduction Mamoplasty)
Ergenlikle birlikte meme dokusu büyümeye başlamaktadır. Genetik faktörler ve çevresel etkiler de bu durumu etkilemektedir. İri memelere sahip olmak bazen kadınlık sembolü olarak karşılansa da, bazı durumlarda istenmeyen bir hal alabilmektedir. Özellikle boyun, sırt ve bel ağrıları, meme altında mantar enfeksiyonları büyük memelerin yol açtığı olumsuzluklardandır. Memelerin iri olması bazı kültürlerde hoş karşılanmayabilmektedir. Kıyafet bulmada zorlukların olması da kişiyi sosyal anlamda rahatsız edebilmektedir. Tüm bu sebepler -bazen tek başına bir sebep bile- memelerin boyutunda küçülmeyi gerekli kılacaktır.
Meme küçültme ameliyatları memenin zorlu ameliyatlarındandır. Hastanın beklentisi en önemli karar verici etkendir. Hastanın yaşı, medeni durumu, ailesinde malignite ve meme kanseri öyküsü, eşinin fikirleri, çocuk beklentisi, menapoz, memenin boyutu, koltuk altı ve yanlara taşma durumu, vücut kitle endeksi ... gibi durumlar da ameliyat öncesi değerlendirilerek en uygun tekniğin kararlaştırılmasında yardımcı olacaktır. Ameliyat öncesi meme kontrolü ve tetkikleri yapılmalıdır.
Ameliyatta dolaşım ve duyunun korunması esastır. Duyu kusuru süt verme, süt sentezleme ve cinsel yaşam için önemli bir değerdir. Menapozdaki bir kadına free nipple tekniği ile ameliyat yapılabilecekken, bebek isteyen bir anne adayına yapılamayacaktır. Ameliyat izlerine göre sınıflandıracak olursak:
Sadece meme başı çevresi,
Buna ilave aşağıya doğru tek bir hat,
Bunlara ilave J şeklinde bir kıvrım veya ters T şeklinde bir iz kalabileceği unutulmamalıdır.
Nadir de olsa kanama olabileceği ve kan transfüzyonuna ihtiyaç duyulabileceği için hastalar ameliyattan sonra en az bir gün hastanede takip edilmektedir. Hastanede yatış ağrı kontrolü, takip ve antibiyoterapi için de gerekmektedir. Ameliyatta her iki meme dokusu içine dren yerleştirilmektedir. Özel bir sargı ve ilk bir ay meme küçültmeye yönelik dizayn edilmiş sütyen kullanılmalıdır. Ameliyat tekniğine göre bu süreler ve öneriler değişebilmektedir. Hastalar genellikle drenler çekildikten iki gün sonra duş alabilmekte, iki hafta sonra dikişlerini aldırıp bir ay içinde günlük işlerine dönebilmektedirler. İki ay ağır spor yapmamaları önerilen hastalara, dikiş alınmasından sonra iz engelleyici tedaviler önerilmektedir.
Meme Dikleştirme (Mastopeksi)
Hasta yaşı, emzirme, hastalıklar, dış etkenler ve metabolik sebeplerle meme ve yağ dokusunun azalması ve/veya cildin gevşeyip sarkması sonucu meme görüntüsü bozulabilmektedir. Kıyafetlerin duruşundan kişinin psikolojisine kadar pek çok duruma olumsuz etki eden bu sorun farklı yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. Bu yöntemlerin hangisinin kullanılacağına hasta ve hekim birlikte karar vermelidir.
Meme dikleştirme seçenekleri arasında hacim kazandırıcı teknikler (kendi vücudundan alınan yağ greftleri, dolgu maddeleri ve silikon protez), cilt gerginliğini arttırıcı teknikler (cilt eksizyonu, mezoterapi, PRP, dermaroller, radyofrekans, fokuslanmış USG, lazer, kök hücre...), askı teknikleri (örümcek ağı, gençlik ipi tekniği, askı sütürü, asıcı flep) ve bunların kombinasyonları sayılabilir. Her tekniğin gücü, etki süresi, kalıcılığı, iz bırakma derecesi, riski ve maliyeti farklıdır. Cerrahi olan teknikler ameliyat sonrası bir gün serviste takip edilmektedirler.
Meme dikleştirme prosedürü sonrası özel olarak geliştirilmiş bir takım yardımcı malzemeleri belli sürelerle kullanmak gerekmektedir. Bunlar meme dikleştirmeye özel hazırlanmış sütyenler, korseler, bandajlar, iz gidericiler, ekimoz önleyiciler, anti-hiper/hipo pigmentasyon materyalleridir. Hekiminizin önerisi ile kullanabileceğiniz bu ürünler hızlı iyleşme ve güzel bir sonuç almanızı kolaylaştırmaktadır. Aksi halde alabileceğiniz mükemmel bir sonucu vasat halde bırakmanız işten bile değildir. Ameliyat sonrası önerilen masajlar ve yasaklı hareketlere mutlaka uyulmalıdır.
Meme Başı (Nipple Areola) Estetiği
Meme başlarının asimetrik olması, içe çökük veya fazla çıkık olması, aşırı geniş veya küçük çaplı olması, renk problemleri meme başının başlıca sorunlarını oluşturmaktadır.
Çoğunluğu cerrahi olarak tedavi edilmektedir. Soruna yönelik planlanan tedavi seçenekleri kombine olarak da kullanılabilmektedir. Eksizyon, flep, greft, askılama, tatuaj uygulanabilecek tekniklerden birkaçıdır.
İnverte nipple (içe çökük meme başı) hem estetik, hem hijyenik hem de emzirme ile ilgili bir sorundur. Anneler genellikle emziremedikleri için bu operasyonu talep etmektedirler. Cerrahi olarak çözülebilen bu sorun lokal anestezi altında da tedavi edilebilmektedir. Ancak bu tedavi hamilelikten en az 6 ay önce yapılmalıdır. Bu tedaviye rağmen süt vermek mümkün olmayabilmektedir. Çünkü sorun sadece meme başında değil süt kanalları ile ilgili de olabilmektedir. Hatta tedavi sırasında da süt kanalları zarar görebilmektedir.
Areola büyüklüğü veya Asimetrisi genellikle genç hastaların sorunudur. Erişkinde areola çapı normalde 40-45 mm arasında olmaktadır. Daha büyük çapa sahip areolalar ve asimetrik areolalar lokal anestezi altında hızlı ve kolay bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Üstelik bu işlemler süt verme veya cinsel duyarlılıkta bir değişiklik yapmadıkları için güvenlidirler.






Tübüler Meme ve Poland Sendromu
Tübüler veya Tüberöz Meme Nedir? Memenin doğumsal anomalilerinden olan tübüler meme, iki aşamalı ve çok iz bırakan klasik bir ameliyat tekniği ile çözülebilmektedir. Ancak kliniğimizde sınırlı vakalarda kullanılan, daha az iz ve daha az doku hasarı bırakarak çözmeyi hedefleyen farklı bir teknik kullanmaktayız. Bu teknik klasik tekniğe göre daha az travmatik, daha kısa ameliyat süreli ve daha kabul edilebilir bir cerrahi iz ile sonlanmaktadır.
Her tübüler meme klasik ameliyat tekniği ile çözülmeyeceği gibi, tüm tübüler memeleri alternatif teknikle de çözmeyi önermemekteyiz.
Tübüler meme nedir? Memenin tüp şeklinde (halk arasında kabak şekilli de deniliyormuş) gelişmesi ile oluşan bu durum fonksiyon açısından sorun çıkartmamaktadır. Ancak standart dışı görünüm ve kıyafet bulma sorunu sebebi ile hastalarda psikolojik bir olumsuzluğa neden olabilmektedir.
Poland Sendromu: Memenin süt bezleri, yağ dokusu ve hatta pektoral kas dokusunun olmaması ile karakterize görsel olarak meme asimetrisi gibi duran bir durumdur. Sıklıkla pektoral kas mevcuttur ve tedavisi kolaydır. Ancak pektoral kas olmadığı durumlar da vardır ve bunun da tedavisi mümkündür.
Sosyal Medyada Biz
Estetik cerrahi ve Sağlık turizmi
İletişim
BİZE ULAŞMAK İÇİN
© 2014-2025. All rights reserved.
Bu web sitesi hasta ve hasta yakınlarına sadece genel bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır. Bu web sitesinde verilen bilgiler doktor tedavisinin yerine geçmeyi amaçlamaz. Sadece bu web sitesindeki genel bilgilere bakarak tedavi veya müdahale kesinlikle önerilmez.